Gazze’de kanser hastaları için umut tükeniyor

İsrail, Gazze’deki Kanser Hastalarının Tedavi Görebileceği Sağlık Kuruluşlarını Yok Ediyor

İsrail, Gazze’deki 11 bin kanser hastasının tedavi görebildiği sağlık kuruluşlarını tek tek yok ediyor. Daha önce Gazze Şeridi’ni kuzey-güney hattından ikiye bölen Netzarim Koridoru üzerindeki Filistin-Türkiye Dostluk Hastanesi’nde tedavi gören kanser hastaları, İsrail ordusunun hastaneyi 21 Mart’ta havaya uçurmasının ardından Han Yunus’taki Gazze-Avrupa Hastanesi ile Gazze Kanser Merkezi’ne yöneldi. Ancak bu iki sağlık kuruluşunun da tahliye edilmesiyle kanser hastaları tedavi olabilmek için Nasır Hastanesi’ne yöneldi.

Sadece sağlık kuruluşlarını hizmet dışı bırakmakla yetinmeyen İsrail, aralıksız sürdürdüğü saldırılar ve ambargo yoluyla da kanser hastalarını tedaviden mahrum bırakmaya devam ediyor. Gazze’de artık intravenöz kemoterapi ve tıbbi takip hizmetlerinin çok kısıtlı olması, kanser ilaçlarının yüzde 64’ünün tükenmesi ve erken teşhis ekipmanlarının eksikliği kanser hastalarının durumunu daha da kötüleştiriyor.

Günde Ortalama 2 Kanser Hastası Hayatını Kaybediyor

Gazze Kanser Merkezi Direktörü Muhammed Ebu Neda, kanser hastalarının hem savaşın hem de kanserin kurbanı olduğunu belirtti. Ebu Neda, Gazze’de kanser hastalarına hizmet veren tek hastane olan Filistin-Türkiye Dostluk Hastanesi’nin yıkılmasının ardından hastaların güneye inerek Gazze-Avrupa, Aksa Şehitleri, Nasır ve Ebu Yusuf en-Neccar hastaneleri ile Refah’taki Ez-Zehra Kanser Merkezi’ne yönelmek zorunda kaldığını ifade etti.

Güneyde sağlık hizmeti veren tek hastane olan Nasır Hastanesi’nin hastalarla dolu olduğunu ancak yine de kanser hastalarına hizmet vermeye çalıştıklarını belirten Ebu Neda, “Kanser hastaları hem ilaç sıkıntısı çekiyor hem de psikolojik sorunlar yaşıyor. Çoğu çadırlarda yaşıyor, gıda ve temiz içme suyu bulmakta zorlanıyor. Bu faktörlerin hepsi hastalarımızı etkiliyor.” dedi.

Kanser hastalığı erken teşhis edilmez ve tedavi olmazsa kanserli hücrelerin bedende yayıldığına işaret eden Ebu Neda, “11 bin kanser hastasının 5 bininin teşhis ve tedavi için Gazze dışına sevk işlemleri yapıldı ancak Refah Sınır Kapısı’nın kapalı olması nedeniyle çıkamıyorlar. Bu 5 bin kişi, dışarı çıkamazsa kanser bedenlerine yayılacak. Kemoterapi sınırlı da olsa Gazze’de var ama tüm hastalara yetecek oranda değil, bu tedavi herkese uygun da değil. Radyoterapi ise Gazze’de yok.” şeklinde konuştu.

Gazze’de Kanser Hastalarının Zor Durumu

Daha önce Gazze-Avrupa Hastanesi’nde kemoterapi gören kanser hastası Hiba Ahmed, hastanenin boşaltılması nedeniyle tedavisinin yarım kaldığını ifade etti. Halihazırda Nasır Hastanesi’nde intravenöz kemoterapi tedavisi gören ve çok bitkin olduğu anlaşılan Ahmed, kemoterapi sonrası iyi beslenmeleri gerektiğini ancak Gazze’de yiyecek ve içecek olmadığını dile getirdi.

Kanser hastalarının tıbbi bakım ve kişisel temizliğinin çok önemli olduğunu vurgulayan Ahmed, “Okulda yaşıyoruz. Çok kalabalık. Kemoterapi aldığımda bağışıklığım çok düşüyor ve yaşadığım yerin temiz olmaması da beni çok etkiliyor. Çok sürmez ölürüm.” diye konuştu.

Gazze-Avrupa Hastanesi’nden Nasır Hastanesine gelen ve konuşmakta bile güçlük çektiği görülen bir diğer kanser hastası Muhammed Ebu Asi ise, “Sürekli göç ediyoruz. Yorgunuz, yürümeye bile mecalimiz yok.” dedi. İlaç olmadığı için 3 hafta önce alması gereken kemoterapiyi ancak bugün alabildiğini belirten Ebu Asi, “Artık son raddeye gelmiş durumdayım. İlaç yok, ağrı kesici bile yok. Hastanede hastalar üst üste yığılmış durumda. Beslenemediğimiz için kilo kaybediyoruz. Kemoterapi aldığımızda kaybettiğimiz kiloları alabilmek için yemek yememiz lazım ama bulamıyoruz.” şeklinde konuştu.

Gazze-Avrupa Hastanesi’nin tahliyesinden sonra çok zor bir süreçten geçtiklerini belirten bir diğer kanser hastası Abir eş-Şair de savaştan ve çadırlarda yaşamaktan yorulduklarını ifade etti.

Related Posts

İmamoğlu: Değişimin zamanı geldi

CHP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, “Türkiyemizin değişim vakti gelmiştir” dedi.

İngiltere’den Rusya ve İran’a yönelik yeni hamle

İngiltere’de, ‘Yabancı Etki Kayıt Programı’ 1 Temmuz itibarıyla yürürlüğe girdi.

Belçika’da aşırı sıcaklar için 35 derecelik uyarı yapılmıştı: Brüksel bugün 40 dereceyi gördü

Belçika Kraliyet Meteoroloji Enstitüsü (RMI), 1-3 Temmuz tarihlerinde ülke genelinde 35 dereceyi aşacak sıcaklıkların tehlikeli seviyelere ulaşabileceğini bildirerek, “turuncu alarm” verdi. Brüksel’de hava sıcaklığının 40 dereceye kadar çıktığı görüldü.

İzmir operasyonunda hayatta olmayan kişi de gözaltı listesinde yer aldı

Türkiye güne, önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in görev sürecini kapsayan operasyonla başladı. Hayatta olmayan bir kişi de gözaltı listesinde yer aldı.

Ayhan Bora Kaplan davasında yeni gelişme

Suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan ile açığa alınan 4 polisin, “rüşvet” suçundan Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandıkları davada, emekli Sayıştay denetçilerinden oluşturulacak bir heyetin bilirkişi raporu hazırlamasına karar verildi.

Yeni bir kriz sessizce şehri sardı… Havaya bakmadan yürümek imkânsız!

Seul sakinleri şu sıralar şehirde yürürken sadece doğanın tadını çıkarmıyor; başlarını kaldırdıklarında, göz hizasında ya da adım attıkları “aşk böcekleri”yle karşılaşıyorlar. Görüntüleri sosyal medyada hızla yayılan bu haşereler, şehirde hem görsel bir rahatsızlık hem de tartışma konusu haline geldi.