“`html

Yeni Yapay Zeka Dönemi ve Sanatın Geleceği

Bugün, üç gazetecinin gözaltına alındığına dair haberlerin ardında, ben Çin kaynaklı önemli bir yapay zeka (AI) gelişmesini takip ediyordum.

O an önümde, yapay zeka ile oluşturulmuş iki insan figürü duruyordu; ikisi de benim yaratımım.

Bu, yapay zeka tarafından üretilmiş ilk avatarlarımdı ve her biri benim için büyük önem taşımakta.

Asıl bu figürlerin değerini artıran bir unsur var; onları tasarlayan sanatçı, Deniz Gezmiş’i çizgi roman karakteri yapan Ali Cabbar.

Figürlerden biri asık suratlı bir ihtiyar

Gözlerimi bu iki yapay zeka çizimine dikip günler geçirdim.

Karşımdaki iki farklı “ben” var: Biri yaşlı, ciddiyet içindeki asık suratlı bir benliğim, diğeri ise sevimli ve neşeli bir çocuk benliğim.

Her birine baktıkça kendimi daha iyi anladım; artık içimde üç versiyon bulunmakta.

Hangisi benim? Ayna ben mi, el alem ben mi, yoksa siber ben mi?

Bunlardan biri kendi içsel görüşümü ifade eden “ayna ben”, diğeri başkalarının benim hakkımdaki düşüncelerini temsil eden “öteki ben” veya “el alemin beni”.

Ve artık hayatımıza giren yapay zeka ile birlikte “siber ben” ortaya çıkmakta; bu, müdahale edilmiş, özel bilgilerle var edilmiş bir “ben”…

Ömer Koç koleksiyonunu süsleyen sanatçı yapay zeka ile çalıştı

Karşımdaki figürler, Deniz Gezmiş’in fotoromanını yaratmış, eserleri Ömer Koç koleksiyonlarının bir parçası olan bir sanatçı tarafından yapıldı.

Bunlar benim “ayna ben”imle bağlantılı şeyler değil; her gün aynada kendimi gördüğüm halim, karşımdakiyle örtüşmüyor.

Yapay zeka, Ali Cabbar’ın gönderdiği fotoğraflarla benim kendimi algıladığımdan farklı bir portre oluşturmuş.

Şirin çocuk benimi gerçekten sevdim

O sevimli ve genç avatarı çok sevdim.

Eşim ve kızım da bu figürü beğendi.

Aynada hiç görmediğim başka bir ben, karşımda duruyor.

Masum, meraklı ve başkalarına zarar vermeyecek bir mizah anlayışına sahip bu karakter.

Büyüdükçe küçülmüş ama olgunlaşmanın gerektirdiği yüklerinden kurtulmuş.

Yani, neşesinden hiçbir şey kaybetmemiş.

Deniz Gezmiş’in son günlerinde yapay zekaya ne söylerdi?

O sırada Ali Cabbar’ın çizgi romanına yöneldim.

Hatırladığım ilk şey, kitabın adıydı: “Aşk Olsun Çocuk”.

Kitap, Deniz Gezmiş’in hayatını ve mücadelesini anlatırken, onun hikayesini de sunuyordu.

Kitaptan aklımda kalan bir görüntü

Kitaptan aklıma kazınan özel bir an, Deniz Gezmiş’in hapisteki arkadaşı Erdal Öz’e söylediği bir sözdür:

“Bizi sen yazacaksın Reis. Tek görgü tanığımızsın.”

Erdal Öz de “Seve seve yazarım.” diye yanıt verirdi…

Düşündüm ki; bu, sadece bir kişinin bakış açısıyla yazılmış son Deniz Gezmiş çizgi romanıydı.

Yazarın ve çizerin, onu çok daha yücelten duyguları çizgiye dökmekteydi.

Kendime sordum: Acaba Ali Cabbar, Deniz Gezmiş’in yapay zeka çizgi romanını yapar mıydı?

Ali Cabbar, yapay zeka ile Deniz Gezmiş’i çizmişti

Ali Cabbar, kitabı 2022 yılında, Deniz Gezmiş’in 50. ölüm yıldönümünde hazırlamaya başladı.

Her hafta bir bölümünü web sitesinde yayımladı; bu bölümler, WhatsApp gruplarında çokça paylaşıldı.

Bir yıl sonra kitaba dönüştü ve Boyut Yayınları tarafından basıldı.

Kitabın evresini şöyle açıkladı:

“Üç aylık ek çalışmayla 1500’e yakın görseli AI foto programıyla yeniden düzenledim. Böylelikle ilk baskıdaki iki boyutlu görüntüler, üçüncü boyuta kavuştu.”

“Kapak görselini değiştirdim; yeni işim içime daha sinmiş oldu.”

“Bazı düzeltmeler geldi ve Deniz Gezmiş’i tanıyanlar esere katkıda bulunmak istedi, onları da ekledim.”

“Bu nedenle bu baskı 16 sayfa daha uzun oldu.”

“Etkileşimle gelişen, organik bir süreçti.”

Uyarı: O fotoğraflar Ali Cabbar’ın sunmuş olduğu yapay zekadan oluşuyor

Yani bu, Deniz Gezmiş’le ilgili ilk yapay zeka çizgi kitabıydı, ancak önemli bir ayrıntıyla: Ali Cabbar’ın sağladığı fotoğraflarla gelişti.

Yani, bu eserde yapay zeka, Ali Cabbar’ın adeta bir asistanıydı.

Bugün, böyle bir kitabı yalnızca yapay zekâya emanet edebilir miyiz? Acaba bağımsız bir yapay zeka, Deniz Gezmiş’in tüm sözlerini ve yazılarını toplayarak belirgin bir karakter çıkara bilir mi?

Yoksa asık suratlı, korku verici bir Deniz Gezmiş’le mi karşılaşırız?

Eğer konu Mahir Çayan olursa, “Eminim ki şirin bir portre çıkmazdı” diye düşünürdüm.

DeepSeek’in İlanı: Yapay Zeka Alanında Yeni Bir Dönem Başlıyor

Önceki gün Çin’deki DeepSeek şirketinin açıkladığı yeni yazılım ve çipler, AI alanında yenilikçi bir dönemi başlatıyor.

Artık daha ucuz, erişilebilir ve hızlı bir yapay zeka süreci bizleri bekliyor.

Yapay zekanın, kişisel deneyimlerimizi inceleyerek bize dair bilinmeyenleri açığa çıkaracağı bir dönem olacak.

Bu süreçte kimse “eski halimize” dönme şansına sahip olmayacak.

Dev aynasında gördüklerimiz, yapay zekanın gözünden çıkan çeşitli versiyonlarla anlam kazanacak.

Bugünkü egemenlere önerim: Küçük ve sevimli bir avatar yaratmak

İşte bu nedenle Ali Cabbar’ın yapay zeka yardımıyla oluşturduğu bu sevimli figürü benimsedim.

Çünkü bu, belki de sevgili Ali’nin bana sunduğu son armağan olacak.

DeepSeek ve benzeri platformların bağımsız yapay zekaları, kendimizi tanıma yolunda yeni kapılar açmaktadir.

Bu sebeple, dünyayı yönettiğini düşünen; Tanrı tarafından gönderildiğine inanan Trump gibi kişileri uyarıyorum…

Dost bir sanatçı bularak, son yapay zeka avatarınızı yaptırın.

Zira bağımsız yapay zekalar, doğru bilgilerle insanın iç yüzünü gün yüzüne çıkaracak uygulamalar gerçekleştirecek.

Bu nedenle acele edin; zaman daralıyor…

“`